Arda TURAN mı,Semih ŞENTÜRK mü?

Milliyet Gazetesi tarafından her yıl düzenlenen ve bu yıl 55. si yapılan Geleneksel Yılın Sporcusu ödülleri 10 mart 2009 akşamı Esma Sultan Yalısında düzenlenen tören ile sahiplerini buldu. İlgimiz Futbol’a olunca da törenden aklıma takılanlar Yılın Futbolcusu olarak Arda TURAN’ın, Yılın Spor Adamı olarak Adnan POLAT’ın seçilmesi, Yılın Antrenörü olarak da Fatih TERİM’e ödül verilmesiydi..

Aslında okuyucu oyları ile seçildikleri için söylenecek çok fazla bir şey yok denilebilir ama ben yine de kendi kıyaslamalarım ile acaba sorusunu sormak istiyorum herkese.

İlk konu Arda TURAN’ın yılın Futbolcusu seçilmesi meselesi. İnanıyorum ki Arda TURAN’dan çok daha fazla hak etmiş insanlar vardı bu ödülü. Şöyle bir hafızamızı yoklayıp Euro 2008 e kadar uzanınca Arda’nın ismi aklımıza gelene kadar acaba hangi isimler ondan daha önce geliyor diye düşünelim.

Örneğin; Türkiye’nin gol kralı olan ama bu krallığı yedekte oturarak kazanmış, son derece mazbut bir aile yaşantısı ile magazine hiç konu olmadan sadece sporcu özellikleri ile öne çıkan Semih ŞENTÜRK’ün ismi Arda’dan daha önce gelmiyor mu insanın aklına?

Kabul; Yetenekleri bakımından Arda Turan Semih'ten belki bir kaç gömlek üstün olabilir ama bu ayrı bir konu.. Yılın en yetenekli ismini değil, 2008 yılında en başarılı performansını gösteren ismi seçiyorsak, bu anlamda Semih Arda'ya fark atar..

Üstelik Semih’in geçen yıl çok parlak bir Şampiyonlar Ligi sezonu geçirmiş olduğu da gözlerden kaçmamalıydı.

Şampiyonlar Ligi'ndeki performası ile Zico'yu efsane yapan..

Fatih TERİM'in hala Milli Takımın başında olmasını sağlayan o son dakika golünü atarak, Türk Milli Takımının turnuvaya katılan en fantastik takım olmasını sağlayan..

Şimdilerde de Aragones'in koltuğunda oturmasına garantileyen isim Semih Şentürk değil midir?

Başarılı olmak önemlidir elbette ama Semih gibi tüm zorluklara rağmen başarılı olmak çok daha önemlidir ve eğer bir ödül verilecekse ve onun adı Yılın Futbolcusu Ödülü ise bunun sahibi Semih ŞENTÜRK olmalıdır.

Ama işin içine okuyucu oyları girince, ödüller objektiviteden uzak bir hal alıyor.

Aynı olay "Yılın Spor Adamı" ödülünde de akla sorular getiriyor aslında. Adnan POLAT yılın spor adamı ise o zaman Sivasspor’a tarihin en parlak sezonunu yaşatan Mecnun ODYAKMAZ dünyada yılın spor adamı seçilmeli benim kanaatime göre!..

Polemikten uzak yapısı, son derece akıllı açıklamaları ve sezon sonunda uygulamaya konan haksızlığa bile isyan etmeyişiyle Mecnun Başkan, Adnan POLAT’tan daha fazla hak etmemiş midir yılın spor adamı ödülünü.

Fenerbahçe’de tarihinin en başarılı avrupa sezonunu yaşayan Aziz YILDIRIM bile geçen yıl Adnan POLAT’tan daha fazla iş yapmıştır Futbol adına.

Ya da Trabzon Başkanı Sayın Sadri ŞENER neden değerlendirmeye alınmamıştır? Bir sezon önceden kalan enkazı kısa zamanda eski efsanevi havasına büründüren, yeniden iddialı bir takım yaratan Sadri başkan bence Adnan POLAT’tan 100 kere, 1000 kere daha fazla hak etmiştir böyle bir ödülü.

Yılın Teknik Direktörü ödülü verilirken sadece Euro 2008'in dereceye alınması ne kadar doğrudur? Fenerbahçe ile Kadıköy'de "Kemik Koleksiyoncusu" lakabı alarak çeyrek finale çıkan Zico..

Ya da Sivasspor ile lig tarihinin en renkli sezonlarından birini yaşayan Bülent UYGUN neden değerlendirilmemiştir acaba?

Bu isimleri seçen okuyucularında objektif olarak bakıldığında daha başka isimler yönelmeleri gerekmekte iken gereksiz isimlere gereksiz ödüller dağıtmanın ne mantığı vardır, düşünüyorum ve cidden anlayamıyorum. Her fırsatta yazdığımız yazıların altına, OBJEKTİF OLUN diye bas bas bağırarak yorumlar koyan okuyucuların tercihlerini görünce acaba kimin objektif olması gerektiğine kimler karar verecek, birileri bana anlatırsa bende çok mutlu olacağım.

Netice itibari ile bence ödüllerin dağıtımında hakkaniyet değil tribün zihniyeti egemen olmuştur. Zaten Futbolumuzun hakimi de TRİBÜN ZİHNİYETİ değil midir???

Arda Turan Bence

Bencede Semih Beleşçi Adam