Daha önce köşemizde Dr. Sibel Mercan tarafından tik bozukluğu ile ilgili detaylı bir yazı yayınlandığından, bu yazıda tik bozukluğunun tanımı, oluş nedenleri üzerinde durulmayacak, esas olarak çocuklarda olan tik bozukluklarının bazı özelliklerinden bahsedilecektir.
Tik, birden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici, ritmik olmayan, basmakalıp bir motor hareket ya da ses çıkarmadır.
Tikler çocuklar arasında sık görülür. Özellikle 7-11 yaşları arasında daha fazladır. Erkek çocuklarda kız çocuklarına göre daha sık gözlenmektedir.
Göz kırpma, baş sallama, omuz silkme, boğaz temizleme, ses çıkarma ya da daha karmaşık olabilen tiklerin önemli bir özelliği haftalar ve aylar içinde, hatta gün içinde çevre koşullarının değişimine göre şiddetinin artıp azalabilmesidir. Tikler uykuda belirgin olarak azalır; stres, heyecan, yorgunluk ve hastalık ile artarlar. Tik bozukluğu olanlar tiklerini bir süre için az da olsa baskılayabilirler ama bu süre sonunda tiklerde artış olabilir. Bunu gözleyen anne, baba ve öğretmenler (yanlış olarak) bu çocukların hareketleri bilinçli yaptıklarını, eğer isterlerse hiç yapmayabileceklerini düşünebilirler.
Bu da çocuk ve anne-baba arasında sürtüşmelere neden olabilir.
Tik bozuklarının gidişi genellikle iyidir. Erişkinlik dönemine geçerken şiddetleri azalır ya da kaybolurlar. Birlikte kronik bir hastalığın bulunması ve yetersiz aile desteği gidişi olumsuz yönde etkileyen etkenlerdendir.
Eğer tikler belirginse çocuğun benlik saygısını düşürüp, sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilirler. Ayrıca yukarıda belirtilen nedenle anne, baba ile çocuğun arasında ilişki sorununa neden olabilir, ya da var olan sorunu artırabilir. Bu nedenlerle tedavi edilmesi uygun olur.
Tik bozukluğunu bir yelpaze gibi düşünürsek, yelpazenin bir ucunda çoğu okul çocuğunda görülebilen, geçici, tek belirtili tikler varken; diğer ucunda Tourette Bozukluğu vardır. Geçici ve şiddetli olmayan tiklerde destekleyici tedavi yeterli olabilir. Burada anne, baba ve öğretmenin tiklerin istemli olmadığını kabullenmesi ve çocuğa destek olması önemlidir. Hekim tarafından da stresin azaltılması, çocuğun benlik saygısının ve aile içi ilişkilerin iyileştirilmesine yönelik yaklaşımlar uygulanabilir. Eğer tikler şiddetliyse ya da kronikleşmişse ilaç tedavisi eklenmelidir.
Aileye öneriler:
Çocuğunuzda tik benzeri tekrarlayıcı hareketler gördüğünüzde önce bu hareketleri gözlemleyin. Sıklığını, şiddetini arttırıcı ya da azaltıcı etkenler olup olmadığını, birlikte başka fiziksel belirti bulunup bulunmadığını gözleyin ve çocuk hekiminize danışın. Eğer söz konusu olan bir fiziksel hastalık değilse bir çocuk ruh sağlığı çalışanından randevu alın. Bu arada çocuğunuzun bu haraketleri istemli olarak yapmadığını bilin, tikleri için onu uyarmayın. Uyarmanızın çocuğunuzun stresini artıracağından tiklerini de şiddetlendirebileceğini unutmayın. Ayrıca uyarmanız, tam da desteğe ihtiyacı olan çocuğunuzla aranızı daha gerginleştirecek, kendine güvenini de azaltacaktır. Çoğu zaman basit tikler, bu tutumlara dikkat edilirse ve öğretmen desteği de sağlanırsa bir süre sonra geçebilecektir.