Holyone Yönetici
Mesaj Sayısı : 3850 Paylaşım Gücü : 9917 Rep Point : 106 Kayıt tarihi : 25/02/09 Yaş : 31
| Konu: Kıyametin Küçük Alametleri... Salı Ağus. 18, 2009 7:12 am | |
|
- Hz.
Peygamber (S.AV)’in peygamber olarak gönderilmesi: Hz. Peygamber (S.AV)’in son peygamber olması dünya hayatının az bir zaman kalmasına delalet eder. Nitekim Hz. Peygamber (S.AV) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet ile ben, şu iki parmak gibi yakın olarak ba’s olundum.” (Müslim) Ravi şöyle demiştir: Resul-ü Ekrem bu hadis-i buyururken şahadet parmağı ile baş parmağını bitiştirdi. Bu hadis-i şerif Buhari, Tirmizi gibi bir çok hadis kitaplarında değişik lafızlarla rivayet edilmiştir. Hz. Peygamber (S.AV)’in ahirete irtihal etmesi de kıyamet alametlerindendir.
- Milletin liderinin o milletin en alçağı olması.
- Alkollü içkilerin çoğalması.
- Emanetin zayi olup ganimet sayılması.
- Zekatın ağır bir yük sayılması ve verilmemesi.
- Mescidlerde yüksek sesle konuşulması.
- Şarkıcı kadınların zuhur etmesi.
- Oyun ve çalgıların çoğalması.
- Sonradan gelen neslin, önceden gelen nesle lanet okuması.
- Din öğreniminin yapılmaması.
- Kişinin karısına itaat edip, anasına asi olması, arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşması.
- Kişiye şerrinden korkulduğu için ikram edilmesi.
Bu sayılan hususları Hz. Peygamber (S.AV) hadis-i şerifte şöyle açıklamıştır: “Ganimet belirli kişiler arasında dolaştığı, emanetin ganimet sayıldığı, zekat büyük bir yük kabul edildiği, dinden gayri hususlar için öğrenim yapıldığı, kişi karısına boyun eğip anasına asi olduğu, babasından uzaklaşıp arkadaşına yaklaştığı, mescidlerde yüksek sesle konuşulduğu, kabileye fasıkların başkanlık ettiği, milletin lideri o milletin en alçağı olduğu, kişiye korkusundan dolayı ikram edildiği, şarkıcı kadınların zuhur ettiği, çalgıların çoğaldığı, içkilerin içildiği, bu milletin son neslinin ilk nesline sövüp lanet ettiği zaman şiddetli rüzgar, zelzele, yere batma, maymuna veya domuza dönüşmeyi, gökten taş veya benzerinin yağmasını bekleyiniz…” (Tirmizi)
- Cariyenin efendisini doğurması.
- İnsanların yüksek bina kurmakta birbirleriyle yarışmaları.
Bu sayılan hususları Hz. Peygamber (S.AV) hadis-i şerifte şöyle açıklamıştır: Hz. Ömer (R.A)'den şöyle rivayet edilmiştir: "Hz.Peygamber (S.AV)'in yanında bulunduğumuz bir sırada, bir de baktık ki elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuk yaptığına dair hiçbir alâmet olmayan ve hiçbirimizin tanımadığı bir kimse geldi. Hz. Peygamber (S.AV)'in yanına (varıp) oturdu. Dizlerini dizlerine dayayıp ve her iki avucunu iki uyluğu üzerine koyup: “Ya Muhammed! İslam nedir? Bana söyler misin?” dedi. Hz. Peygamber (S.AV):“Allah'tan başka hiç bir ilah ve mabud-u billah olmadığına ve Muhammed (S.AV)'in O'nun Resulü olduğuna şehadet etmen, namazı ikâme etmen, zekâtı vermen, Ramazanda orucu tutman ve yoluna gücün yeterse, Beytullah'a Hacc etmendir." buyurdu. 0 (yabancı kimse):- Doğru söylüyorsun, dedi. Biz onun bu haline, hem Hz. Peygamber (S.AV)'e soruyor, hem de O'nu tasdik ediyor, diye hayret ettik. Ondan sonra, “Bir de iman nedir? Bana söyler misin?” dedi. Hz. Peygamber (S.AV):“İman; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe iman etmendir. Bir de hayır, şer ve kadere iman etmendir.” buyurunca, yine: “Doğru söylüyorsun.” dedi. “Ve ihsan nedir? Bana söyler misin?” diye tekrar sordu. Hz. Peygamber (S.AV) de: “İhsan, Allah'a sanki görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Zira sen O’nu görmüyorsan O seni görüyor.” buyurdu. 0 yine: “Doğru söylüyorsun.” dedi. Daha sonra: “Kıyamet ne zaman?” diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.AV) şöyle buyurdu: “Bu mesele de sorulan sorandan daha bilgili değildir. (Şu kadar var ki kıyametten evvel zuhur edecek) alametleri sana haber vereyim: Ne zaman cariye efendisini doğurur, kim oldukları belirsiz deve çobanları (Yüksek bina kurmakta birbirleriyle yarışa çıkarlarsa) kıyametin alametleri zuhur etmiş olur.” Ve bu yabancı kimse gidince Hz. Peygamber (S.AV) bir müddet durdu: "Ya Ömer! Bilir misin o soran kimdi?" dedi. Ben de: "Allah ve Resûlüllah bilir." dedim. 0 zaman buyurdular ki: "0, Cebrail idi. Size dininizi öğretmek için geldi." (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesâi)
- Bid’at ve fitnelerin zuhur etmesi ve çoğalması:
Hz. Peygamber (S.AV) hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Gelecekte bir takım fitneler olacaktır. Fitne zamanında (ona karışmayıp) oturan kişi, ayakta durandan hayırlıdır. Fitne zamanında yürüyen, (fitneye) koşandan hayırlıdır. Her kim fitne vukuuna muttali olup da onu görmeye çalışırsa muhakkak onun kahrına uğrar. Her kim o fitne zamanı sığınacak yer bulursa, hemen oraya sığınsın.” (Müslim)
- Erkeklerin ipekli elbise giymeleri.
- Müslümanların Yahudilerle savaş yapması.
Ebu Hureyre (R.A.)’den rivayetle Hz. Peygamber (S.AV) şöyle buyurmuştur: “Müslümanlarla Yahudiler arasında şiddetli savaş olmadıkça kıyamet kopmaz. O muharebede Müslümanlar Yahudileri tamamen öldürüp imha ederler. Hatta birisi kurtulmak için taş veya ağacın arkasına saklanır, hemen taş veya ağaç: Ey Müslüman! Arkamda saklanan şu kimse yahudidir, gel onu öldür.” der. Garğad ağacı müstesna. Çünkü o Yahudi ağacı nevindendir.” (Müslim)
- Fırat nehrinin altından bir dağı açıp meydana çıkarması.
Ebu Hureyre (R.A)’den rivayetle Hz. Peygamber (S.AV) şöyle buyurmuştur: “Fırat nehri altından bir dağı açıp meydana çıkarmadıkça kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar birbirleriyle harp ederler ve birbirlerini öldürürler. Sonunda her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her bir kimse, “kurtulacak kimse belki ben olurum” der. (Yani kendinin sağ kalacağını ve sonunda çok altına kavuşacağını ümit eder.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud) Yine Ebu Hureyre (R.A)’den rivayetle Hz. Peygamber (S.AV) şöyle buyurmuştur: “Fırat nehrinin, altından bir dağı açıp meydana çıkarması yaklaşır. Her kim o vakit orada hazır bulunursa sakın o altın’dan bir şey almasın. (Çünkü ihtiyar dünyanın sonu gelmiş olacaktır.)” (Buhari) Görüldüğü gibi, Hz. Peygamber (S.AV) Fırat nehrinin altın hazinesini açıklayacağı bir zamanın geleceğini bununda kıyamet alametlerinden biri olduğunu beyan etmiştir.
- Yalancı peygamberlerin ortaya çıkması.
Bilindiği gibi yalancı peygamberlerden bir kısmı Hz. Peygamber (S.A.V) zamanında çıkmıştı. Hz. Muhammed’e verilen peygamberliğe bende ortağım diyen Müseylemetü’l-Kezzab bunlardan birisidir. Yalancı peygamberler çeşitli devirlerde kendilerini ortaya atmışlardır. Hz. Peygamber (S.AV) şöyle buyurmuştur: “Davaları bir olan iki büyük cemaat arasında şiddetli çatışma olmadıkça ve her biri kendisinin Allah’ın peygamberi olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı deccaller çıkmadıkça kıyamet kopmaz.” (Buhari) Hz. Peygamber (S.AV) başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Otuza yakın yalancı deccal türeyip hepsi de Allah’ın peygamberi olduğunu iddia etmedikçe kıyamet kopmaz.” (Müslim)
- İnsanların şekillerinin değişmesi.
- Gökten taş yağması.
Kıyamet kopmadan önce, bu gibi hususların vuku bulacağını Hz. Peygamber (S.A.V) haber vermiştir. Nitekim Hz. Aişe (R.A)’den rivayetle Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Bu ümmetimin son anında yer batması, şekil değişmesi ve gökten taş yağma olayları vuku bulacaktır.” Hz. Aişe (R.Anha): “Ey Allah’ın Resulü! Aramızda salih kişiler bulunduğu halde biz helak olur muyuz?” diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurdu: “Evet, kötüler zuhur ettiği vakit.” (Tirmizi)
- Şiddetli rüzgarların esmesi: İnsanlar arasında zinanın çoğalması, kadınların kadınlarla erkeklerin erkeklerle teması.
- Falan yerde emin bir adam vardır, denecek derecede emin kimselerin az kalması.
- İslamın farzlarından biri olan emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker’in terkedilmesi.
- Kötülüğün yapılması için emredilmesi, iyiliğin ise yasaklanması.
- Dünya meşakkatlarının çoğalması, huzurun kalmaması.
- Zalim ve yalancı kimselerin çoğalma- ları, insanları hak yoldan çıkarmaları.
- Doğru söyleyenin insanlar tarafından sevilmemesi.
- İnsanlarda ahiret korkusunun kalmaması.
- Adaletin kalkması.
- Kadınların çoğalıp, erkeklerin azalması.
- İlmin kalkması.
| |
|