Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


web
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Fizik terimleri(K-X) Ybanner Fizik terimleri(K-X) 2cznnm
 

 

 Fizik terimleri(K-X)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
netforum
Geliştirici
Geliştirici
netforum


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 437
Paylaşım Gücü Paylaşım Gücü : 1057
Rep Point Rep Point : 0
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 17/06/09
Yaş Yaş : 31

Fizik terimleri(K-X) Empty
MesajKonu: Fizik terimleri(K-X)   Fizik terimleri(K-X) EmptyPerş. Tem. 30, 2009 8:38 am

Fizik terimleri(K-X)
Archimedes' principle-Archimides prensibi
Bir sıvının kaldırma kuvveti yer değiştiren sıvı miktarı ile orantılıdır.
Avogadro's number-Avagadro sayısı
1 mol maddedeki molekül sayısıdır. 6.02x1023 molekül.
Aberration-aberasyon
Bir aynadaki arıza veya ışınların lensten geçtikten sonra bir noktada toplanamaması, odaklanamaması.
Absolute temperature scale-mutlak sıcaklık skalası
Sıcaklığın sıfır olduğu nokta. Sıcaklık derecedeki bölmelendirilmiştir. Birimi Kelvin.
Alloy-Alaşım
Metallerin karışımı.
Periyodik bir harekette denge konumundan maksimum uzaklık.
Angular momentum-Açısal momentum
Dönme momentumu. Bir nokta veya eksen etrafında dönen bir cismin açısal momentumu, çizgisel momentumunun dönme noktasına olan uzaklığı ile çarpımıdır. Dönen cisim bir hacime sahipse eylemsizlik momenti ile dönme hızının çarpımıdır.
Antinode-antinode
Duran bir dalganın bir hali, dalga girişimlerinin maksimum yerdeğiştirmeyi yapması:genlik.
Bir aynadan yansıyan veya lensten geçen ışık demetinin, ayna veya lensteki bir hatadan dolayı genişlemesi.
Atom
Bir elementin tüm özelliklerini taşıyan en küçük birim elemanı. Atom bir çekirdek ve onu çevreleyen elektron bulutundan oluşur.
B-
Bernoulli's principle-Bernoulli prensibi
Bir sıvının akış hızı artıkça uygulayacağı basıncın azalacağını ifade eder.
Çekirdeği parçalamak için gerekli olan enerji veya Bir sisteme bağlı olan parçacağın sistemden ayıracak olan enerjidir.
black hole-kara delik
Kütlesel çekim kuvvetinin çok büyük olduğu hatta ışığı bile kendine çekebilen çok küçük kütleli sönmüş yıldızlardır.
The upward force exerted by a fluid on a submerged or floating object. See Archimedes' principle.
C-
Malzemenin, magnetik alandan etkilenerek içindeki magnetik momentlerini dış magnetik alana paralel hale getirmeye zorlanması.
Havası alınmış bir tüp içinde negatif elektrottan hareket eden elektron.
center of mass-kütle merkezi
Bir nesnenin kütle denge noktası
centrifugal force-merkezkaç kuvvet
Dönen sistemlerde, sistem içindekileri etkileyen sanki kuvvet. Dönen sistem içindeki bir cisme etki eden kuvvet dönme eksenine dik ve yarıçap doğrultusundadır.
centripetal-merkezcil
merkeze doğru olan anlamındadır.
centripetal acceleration-merkezcil ivme
chain reaction-zincirleme reaksiyon
Parçalanan bir çekirdeğin diğer çekirdeklerin parçalanmasına neden olması.
change of state or phase-durum veya faz değişmesi
Maddenin bir durumdan diğer duruma geçmesidir. Katı halden sıvı hale veya sıvı halden gaz haline geçiş.
Dördüncü kuarkın rengi.
chromatic aberration-kromatik hata
Işığın farklı renklerinin (dalga boyları) değişik şekilde odaklanmasına neden olan lenslerdeki bir hata.
Bir bataryanın bir ucundan diğer ucuna kadar akımın akmasının sağlanması.
Kimyasal elementlerin karıştırılması ile oluşan özellikleri elementlerin özelliklerinden farklı olan madde
Bir sisteme etki eden dış kuvvetlerin toplamı sıfır ise toplam çizgisel momentum korunur.
Bir dalganın bozunmasında ortaya çıkan pik.
critical angle-kritik açı
Yansıyacak bir yüzeye gelen ışının yüzey içinde kalmadan yüzeyden yansıyabileceği açı değeri.
critical chain reaction-kritik zincirleme reaksiyon
Peşpeşe parçalanma olayının başlayabilmesi için nötronun diğer parçaları etkileyerek parçalanmalarını etkileyeceği reaksiyon.
critical mass-kritik kütle
Aynı hareketin tekrar yapıldığı durumları açıklamak iiçin kullanılır.
D-
Dispersion-bozulma
Işığın renk spektrumuna ayrılması. Işığın frekansından veya dalgaboyundan dolayı hızının değişmesi.
Doppler effect-Doppler etkisi
Periyodik bir dalganın, gözleyici, kaynak veya her ikisinin birden hareketinden dolayı frekansındaki değişim.
daughter nucleus-evlat çekirdek
İki veya daha fazla elementin, kütleleri oranları sabit olmak üzere birleşik oluşturulması.
density-yoğunluk
Malzemelerin, kütlelerinin hacmine oranını veren bir tür özelliği.
diaphragm-diyafram
Bir lensten geçen ışığın miktarının ayarlandığı açılır-kapanır bir kapı.
diffraction-kırını
displacement-yerdeğiştirme
Dalga hareketinde (veya titreşicide) kaynaktan (veya nesneden) denge konumundan olan uzaklık.

E-

efficiency-etkinlik
Enerji girişine göre yapılan iş oranıdır. İdeal ısı makinesinde Carnot etkinliği 1 - Tc/ Th.
elastic-elastik
Yüklü bir parçacığı uzayın bir noktasından başka bir noktasına götürmek için yapılan iştir..
electromagnet-elektromagnet
Bir atomun iç kabuklarındaki bir elektronun çekirdek tarafından yakalanarak yok olmasıdır. Oluşan evlat çekirdek nükleon ile aynı sayıda fakat bir proton eksiktir.
electron volt-elektron volt
Potansiyel farkı 1 volt olan bir gerilim bölgesine düşen elektron veya protonun sahip olduğu enerjidir. 1.6 x 10-19 joule.
element-element
Farklı kimyasal özellikleri olmayan en küçük madde.
emission spectrum-yayınım spektrumu
Atomun ısı veya elektrik akımı verilerek ortama değişik dalga boylarını yaymasıdır.
entropy-entropi
İki tane elektronun kuantum sayılarınından en azından birinin farklı olmasıdır. Bu ilke proton, nötron ve baryonlara uygulanır.

F-

Fahrenheit temperature-Fahrenheit sıcaklığı
Suyun donma ve kaynama noktalarını 32 ve 212 değeleri arasında 180 bölmeye ayıran sıcaklık skalası.
field-alan
Uzay içeisinde belili bir yerin değerinin olması. Elektrik, yerçekim ve manetik alanlarına bakınız.
first postulate of special relativity-özel göreliliğin birinci yasası
fundamental frequency-temel frekans
Bir sistemin salınım yapabileceği minimum fekans değeri.
fusion-birleşme
Hafif iki veya daha fazla çekirdeğin biraraya gelerek daha ağır çekirdek oluşturmaları.

G-
Galilean principle of relativity-Göeliliğin Galileo yasası
gas-gaz
geocentric model-jeocentrik model
Dünyayı merkez kabul eden evren.
gluon-gluon
Kuaklar arasındaki kuvvetlerden sorumlu olan değiş-tokuş parçacığı. Sekiz tane gluon vadır ve renkleine göre ayırım yapılır.
gravitational field-yerçekim alanı
Yerçekimi kuvvetinin bir nesneyi saran uzayının içerisinde birim kütleye uygulanan kuvvettir.
gravitational mass-yerçekim kütlesi
Bir parçacığın diğer parçacıklar arasında onların kütlesel çekim kuvvetlerinden etkilenmesi.
gravitational potential energy-yerçekimi potansiyel enerjisi
gravity wave-yeçekim dalgası
Bir kütlenin ivmeli hareketinden dolayı ortaya çıkan dalga.
ground state-temel durum
Kuantum mekaniğinde bir sistemin sahip olabileceği minimum enerji değeri.
grounding-topraklama
Nesneleri elektrik yükü açısından nötralize/yüksüz hale getirmek için yapılan bağlantı
H-
hadrons-hadronlar
The family of particles that participate in the strong interaction. Baryons and mesons are the two subfamilies.
half-life-yarı ömür
heat-ısı
Sıcaklık farkından dolayı enerji akışının olması.
heat engine-ısı makinesi
Merkezinde güneş olan evren.
hologram-hologram
görünebilir bilginin üç boyutlu olarak kayıt edilmesi.
holography-holografi
üç boyutlu görüntünün fotografa işlenmesi.
hyperopia-hiperopya
Yakını görememe durumu. görüntüler retinanın arkasına düşmesi durumu.
I-
ideal gas
An enormous number of very tiny particles separated by relatively large distances. The particles have no internal structure, are indestructible, do not interact with each other except when they collide, and all collisions are elastic.
ideal gas law
PV = cT, where P is the pressure, V is the volume, T is the absolute temperature, and c is a constant that depends on the amount of gas.
inertial force
A fictitious force that arises in accelerating (noninertial) reference systems. Examples are centrifugal and Coriolis forces.
inertial mass-eylemsiz kütle
Bir nesnenin hızının değişmesini engelleyen nicelik. Birimi kilogram
inertial reference system-eylemsiz referans sistemi
Eylemsizlik yasasının geçerli olduğu referans sistemi (Newton un hareketle ilgili ilk yasası).
instantaneous speed
The limiting value of the average speed as the time interval becomes infinitesimally small. The magnitude of the velocity.
insulator-izolatör
Elektrik yüklerinin hareketini engelleyen veya ısı enerjisinin yayılamadağı zayıf iletkenler veya yalıtkanlar. Seramikler iyi bir izolatördür.
interference-girişim
dalgaların üstüste gelmesi.
intermediate vector bosons-
The exchange particles of the weak nuclear interaction: the W +, W -, and Z0 particles.
internal energy-iç enerji
Bir nesnenin toplam mikroskobik enerjisisi. Bu enerji atom ve moleküllerin ötelenmelerinlerinden, dönmelerinden, titreşim yapmalarından ve moleküler bağlarda saklanan enerjilerden oluşur.
inverse proportionality
A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of a second quantity.
inverse-square
A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of the square of a second quantity. Examples include the force laws for gravity and electricity; the force is proportional to the inverse-square of the distance.
intrinsic magnetization-yapıya has magnetizasyon
Domainler içerisindeki magnetizasyon.
ion.
isotope
An element containing a specific number of neutrons in its nuclei. Examples are 12 6 C and 14 6 C, carbon atoms with six and eight neutrons, respectively.
J-
joule-Joule
SI birim sisteminde enerji, bir cismin 1 Newton luk kuvvet altında 1 metrelik hareket etmesi/yerdeğiştirmesi için gerekli olan enerji
K-
Kelvin temperature-Kelvin sıcaklığı
Sıcaklığın mutlak sıfırda sıfır olduğu sıcaklık ölçüsü ve bölmelendirilmesi Celsius ile aynıdır. Mutlak sıcaklık ölçeği olarak adlandırılır.
kilo-kilo
1000 akamını temsil eden ve ön ek olarak kullanılan bir sayı.
kilogram-kilogram
Kütlenin SI sistemindeki birimi, 1 litre suyun yaklaşık olarak kütlesi Dünya üzerinde 1 kilogram 2.2 pound a eşittir.
Enejinin birimi, 3,600,000 joules. Bir makinenin 1 saat boyunca 1000 watt lık enerjiyi bir biçiminden diğer biçime dönüştürülmesi kilowattsaat olarak isimlendirilir.
kinetic energ-kinetik enerji
Bir cisminm hareketinden dolayı oluşan enerji, (1/2)mv2, birimi Joule dur.
L-
Systeme International d'Units-Uluslararası Birim Sistemi
Metrik ölçüm sisteminin fransızca adı. System International, Biim Sistemi
laser-lazer
Işınımın yayılması esnasında ışığın şiddetinin yükseltilmesi.
latent heat
The amount of heat required to melt (or vaporize) 1 gram of a substance. The same amount of heat is released when 1 gram of the same substance freezes (or condenses).
lepton-lepton
linear momentum-çizgisel momentum
Bir cismin kütlesinin hızı ile çarpımından elde edilen vektörel bir nicelik.
liquid-sıvı
İçinde bulunduğu kabın şeklini alan bir hacme sahip cisim.
liquid crystal-sıvı kristal
Atomlarının yeleşimin geometrik bir düzenlenimi olan sıvı.
longitudinal wave-boyuna dalga
Dalganın içinde bulunduğu ortamın titreşiminin dalganın yayılma doğrultusu ile aynı doğrultuda olması.
M-
macroscopic-makroskopik
Kütle, boyut ve sıcaklık gibi özellikleri dikkate değer nicelikler.
magnetic field-magnetik alan
Bir pusula veya benzeri bir cihazın iğnelerini döndürebilecek, etkiye sahip magnetik nesnelerin kapladığı uzay. Alan güney kutbundan kuzey kutbuna doğrudur.
Hipotez olarak kabul edilen magnetik tek kutup.
matter-wave amplitude-madde-dalga genliği
Atomik ve alt atomların parçacıklarına Schrödinger denkleminin dalga çözümü. MAdde-dalga karesi parçacığın karesi parçacığın bulunmasının olasılığını verir.
SI birim sisteminde uzunluk, 39.37 inche veya 1.094 yard aeşittir.
Atomik hızlar gibi malzemelerin gözle görülemeyen özellikleri. Properties not visible to the naked eye such as atomic speeds.
Binde bir anlamında kullanılan bir önek. 1/1000, 10-3 şeklinde yazılabilir. 1 milimetre 10-3 metre dir.
Bir çeşit optik etkiden oluşan su yüzeyinden veya bir yüzeyden ışınlarının yansıtılması sonucun oluşan görüntü,
moderator-yönlendirici
Bir nükleer reaktör içindeki nötronları yavaşlatmak için kullanılan malzeme.
İki veya daha fazla atomdan meydana gelen atomla grubu.
Genellikle çizgisel momentum için kullanılır. Açısal momentum, çizgisel momentum ve momentum korunumuna bakınız.
Yakını görememezlik. Cisimlerin görüntülerin retinanın ön kısmında oluşmasıdır.
N-
Newton's first law-Newton un birinci yasası
Bir cisme etki eden kuvvetlerin toplamı sıfır ise cisim sabit hızla hareklet ediyorsa sabit hızl hareketine devam eder veya hareketsiz ise bulunduğu yerde kalır.
Newton's second law-Newton un ikinci yasası
Fnet = m a; bir cisme eden net kuvvet cismin kütlesi ve ivmesinin çarpımına eşittir.
Newton's third law-Newton un üçüncü yasası
Bir cisme etki eden bir kuvvet varsa cisim tarafından etki eden kuvvete aynı büyüklükte ve ters yönde bir etki kuvveti ortaya çıkar.
Nötrol lepton; yüklü leptonlardan herbiri ((elektron, müon, ve tau).
neutron-nötron
Çekirdekteki yüksüz parçacık. Elementer parçacıklar ailesinin baryon ve hadron üyesi.
newton-newton
SI birim sistemindeki kuvvetin birimi. 1 kg lık kütlenin 1 m/s2 ivmeyle hareket ettirmesi gereket kuvvet 1 newton dur.
node-nod
Duran dalganın konumlarından herbiri veya dalgaların etkileşmesi sonucunda hareketsizliğin ortaya çıkması ve genliğin sıfır olması.
O-
Ohm's law-Ohm yasası
Bir nesnenin elektrik akıma The resistance of an object is equal to the voltage across it divided by the current through it.
ohm.
Q-
quantum (pl., quanta)-kuantum
Aynı özellik taşıyan en küçük bir grup. Buna bağlı olarak proton yükü kuantumlanmış yük olarak kabul edilir.
quantum mechanics-kuantum mekaniği
Atomik veya alt atomik düzeydeki parçacıkların davranış kuralları.
quark-kuark
Hadronların bileşimi. Kuarklar altı çeşittir ve herbirini üç rengi vardır. Üç kuark baryonları oluştururken bir kuark ve antikuark mezonları oluşturur.
R-
Alınan veya soğurulan dozla ilgili birim. Bir rad, bir malzemenin kilogramında 1U100 joule enerji bulundurur.
radiation-ışınım
Enerjinin elektromagnetik dalgalarla taşınmasıdır. Parçacıklar elektromagnetik dalglar yayarak yok olurlar.
reflecting telescope-yansıtmalı teleskop
Objektif olarak aynaların kullanıldığı teleskoplar

S-
Magnetik bir malzemenin magnetizasyonun artık değişmediği bölge.
second postulate of special relativity-özel göreliliğin ikinci postülası
Şekli ve hacmi olan maddelere bu ad verilir.
Uzay ve zaman arasındaki bağıntının kurulduğu zaman ve üç boyutlu koordinat sisteminin oluşturduğu sistem.
special theory of relativity-Göeliliğin özel teorisi
Hızın çok büyük değerlerinde Newton mekaniğinin yerine kulanılan zaman ve yer kavramlarının birlikte kullanıldığı bir teori.
specific heat-öz ısı
1 gram malzemenin sıcaklığını 1 derece artırmak için gerekli olan ısı.
standing wave-duran dalga
Zincirleme reaksiyon sonucunda birden fazla nötronun çıkması ile reaksiyonun artarak devam etmesi. Atom bombasının patlaması iyi bir örnektir.
İki veya daha fazla dalganın uzayda bir yerde üstüste gelmesi olayıdır.
Denge konumu civarında sebest bırakıldığında denge konumundan uzaklaşılma olaydır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Fizik terimleri(K-X)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fizik terimleri(A-J)
» Edebiyat Terimleri
» Osmanlıca Futbol Terimleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Arşivlenmiş Ve Silinmiş :: Arşivlenmiş Konular-
Buraya geçin: