Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


web
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Harry Ptter and the Half Blood Prince Ybanner Harry Ptter and the Half Blood Prince 2cznnm
 

 

 Harry Ptter and the Half Blood Prince

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ηυяçιηözєя
Geliştirici
Geliştirici
ηυяçιηözєя


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 243
Paylaşım Gücü Paylaşım Gücü : 401
Rep Point Rep Point : 4
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 09/09/09
Yaş Yaş : 25

Harry Ptter and the Half Blood Prince Empty
MesajKonu: Harry Ptter and the Half Blood Prince   Harry Ptter and the Half Blood Prince EmptyCuma Eyl. 18, 2009 8:32 am

Çok az çocuk okulların açılmasına sevinir.
Büyük çoğunluğa eğlenceli yaz tatilini bırakıp sıkıcı
okullara dönmek zor gelir. Ancak Hogwards’da okusalardı
eminim hepsi, tatili değil de okulun açılmasını bekleyeceklerdi.
Harry Potter kendine fantastik edebiyat ve sinemada özel bir yer
edindi. Bunda Hogwards’ın çok büyük payı
olduğunu düşünüyorum. Her birimiz belki kahramanca işler
yapmadık, büyük stres altına girmedik ancak herkes okul
sıralarından bir kez geçti. Hogwards’ın
büyülü ve uçuk yapısı derslerden sıkılan her
öğrencinin hayali. Kitabın hayranları sinemadaki Hogwards’ı
hiçbir zaman yeterli bulmadılar. Onlar hayal
ettikleri Hogwards’da dolaşmak istiyorlardı. Bu sıkıntılı sesleri
oyun dünyası duydu ve fanları mutlu edecek Harry Potter oyunları
yaptı. Filmlerin aksine, Harry Potter oyunları giderek daha iyi olan ve
hatalarından ders alan bir seriye sahip. Tek kötü yanları
sadece filmlerle birlikte ortaya çıkıyorlar, çoğu zaman
ise filmler gösterimden kalktığında onlarda ortadan kayboluyorlar.
Genelde film oyunlarına karşı oyun severlerin büyük bir
tepkisi vardı. Ön yargıyla yaklaşırlar, ancak Harry Potter
oyunları bunu hep tersine çevirmeye başladı. İlk başta daha
çok çocuklara yönelik, içeriği bulmaca dolu
basit oyunlar olarak başlayan seri giderek daha karanlık tonlara sahip
olmaya başladı. Ana hikayenin de her kitapta pastel tonlarından
kurtulmasıyla oyunlar giderek kendini aşmaya başladılar. İlk
üç oyun, çocukların hoşça vakit
geçireceği eğlenceli oyunlardı. Serinin yaşları daha
büyük oyuncular üzerindeki potansiyelini gören
yapımcılar, yavaş yavaş onları da mutlu etmenin yolunu bulmaya
çalıştılar…
Ateş Kadehi’nin oyunuyla birlikte, Harry Potter oyunlarının da
imajı değişti. Daha ciddi, daha aksiyonlu ve bulmacılı bir hal aldı.
Özellikle Ateş Kadehi’nin iki kişiyle oynanabilmesi ona ayrı
bir zevk katıyordu. Oyunda Hogwards’ın içinde dolaşabilmek
ayrı bir zevkti. Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın
oyunuyla birlikte serinin takipçileri hayal ettikleri ortama
biraz daha yaklaşmış oldu. Oyunda özgür büyü yapma
sistemi ve Hogwards’ın içinde sınırsız dolaşma gibi
özellikler bulunuyordu. Ancak bunun da kendi içerisinde
bazı sorunları vardı. Artık oyunda sadece Harry’i kontrol etmek
zorundaydık. Co-op özellikleri oyundan kaldırılmıştı. Gelişmiş
grafikler göz boyuyordu ama aynı zamanda hatalar da yaratıyordu.
Büyü sistemi müthiş olmasına rağmen, kontrol sorunları
yaşatıyordu. Dev Hogwards’ın içinde dolaşmak birçok
oyuncu için kafa karıştırıcı gelmişti. Acemi oyuncular
görevlerin yerlerini bulamıyordu. Böyle geniş bir oyunda hata
olması normaldir. Ancak Order of the Phoenix’in oyununda oynanışı
etkileyen çok ciddi hatalar da vardı. Artı ve eksi yanlarının
aynı derecede büyük olduğu az sayıdaki oyundan biriydi. Bu
yüzden oyun hak ettiği değere ulaşamadığı gibi, aynı şekilde
müthiş bir beğeni de topladı. Kısacası, olumlu yanını görmek
isteyen bu tarafa olumsuzları görmek isteyenler ise öbür
tarafa yönlendi. Yine bir Harry Potter filmi gösterimde ve
yine bir film oyunuyla karşınızdayız. Harry Potter and the Half Blood
Prince (Melez Prens) oyunu acaba kendinden önce gelenlerin
mirasını iyi şekilde taşıyabilecek mi? Yoksa adına güvenip sadece
satış amaçlı için boş bir oyun mu olmuş?
Oyun yapmak büyü yapmaya benzemez
Serinin bir önceki oyunu kendine has özelliklere sahipti.
Hogwards’da derslere girip, etrafta dolaşıyorduk. Ünlü
karakterleri günlük işlerini yaparken izliyorduk. Sağda solda
dolaşan öğrencilerle sohbet etme ve onlara yardım etme gibi
aktiviteler de yapılabiliyordu. Melez Prens’in oyunu
Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın neredeyse aynısı olmuş.
Bazı eklemeler ve çıkartmalar var. Klasik bir “EA bunu her
zaman yapıyor” vakasıyla karşı karşıyayız. Order of the Phoenix
oyunu müthiş bir serbestlik sunduğu gibi aynı zamanda müthiş
hatalar da barındırıyordu. Dövüşler zordu, kamera
açıları çok kötüydü. Serbest
büyü yapma sistemi müthişti ama hatalar
yüzünden fare ile yanlış büyüler yapmak çok
olağandı. Harry sürekli sağa sola takılıyordu. Bunlar bir
önceki oyunun başlıca sorunlarıydı. Anlaşılan yapımcılar da bu
sorunları fark etmiş ve yeni oyunlarında durumu çözmeye
çalışmışlar. Önceki oyuna kıyasla birçok sorun
çözülmüş ama hepsinin de bir bedeli var.
Half-Blood Prince ilk olarak elimizden serbestlik hissini almış.
Zümrüdüanka’da kitaplardan ve filmlerden
hatırlayacağımız büyülü bir haritaya sahiptik. Bu
büyülü harita belirli sözlerle açılıyordu.
Özelliği ise Hogwards’da bulunan her odayı ve yaşayan
herkesi göstermesiydi. Oyuna bu sistem çok iyi şekilde
oturtulmuştu. Haritadan istediğimiz yeri seçiyorduk ve yerde
beliren ayak izlerini takip edip istediğimiz yere gidebiliyorduk. Melez
Prens’de bu sistem kaldırılmış. Onun yerine level
(bölüm) bazlı bir sistem gelmiş. Kocaman bir okul
içerisindeyiz ama yapacaklarımız sınırlı. Birileri Harry’e
ne yapması gerektiğini söylüyor, biz oraya gidip o
görevi yapıyoruz. Koca okulun tek faydası bu bölümler
arasında dolaşıp etrafı izlemek. Anlaşılan bir önceki oyunda,
hayatlarında sadece Harry Potter oynayan kişiler
özgürlük konusunda bayağı sorun yaşamışlar. Etrafta bol
bol kaybolup yapımcıların başını şişirmişler ki, onlar da bu sistemden
vazgeçmiş. Yerine bizi gideceğimiz yere kadar götüren
bir hayalet koymuşlar. Görevimizin olduğu yere gitmek için
bu hayaleti çağırıyoruz. Hayalet gerekli yerlere bizi
götürüyor. Hayaletin animasyonu hoş olmuş, yolda yaptığı
muhabbetler komik ve Harry Potter sevenlerin hoşuna gidecek cinsten.
Bir önceki oyunda, Hogwards’ın her yerinde gizli odalar ve
eşyalar vardı. Onları bularak bonuslar açabiliyorduk. Ne yazık
ki bu sistem de kaldırılmış. Yine etraftan bir şeyler topluyoruz ama
çok basit bir şekilde. Sağda solda parlayan eşyalar var onların
yanından geçerken farenin sol tuşuna basarsak bizlere mini
kalkanlar veriyor. Bir de okulda gizli büyük kalkanlar var.
Bunlar duvarlarda asılı ya da bir şeyin arkasında saklı. Çok
basit büyülerle onları alıp biriktirebiliyoruz. Peki,
karşılığında ne alıyoruz? Sadece Harry biraz daha
güçleniyor. Oysaki bir önceki oyunda, bu tarz gizli
eşyaları bulunca, film ve oyunla ilgili birçok video
açılıyordu.
Neden sürekli bir önceki oyunla kıyasladığımı
sorabilirsiniz, bunun en büyük nedeni eski oyunun ısıtılıp
tekrar sunulması. Tabii yapımcılar, bunu yaparken içine farklı
soslar ve baharatlar katmayı ihmal etmemiş. İşte Melez Prens’i
oynanmaya değer yapanlar da bunlar. Öncellikle kamera
açıları değiştirilmiş. İlk oyundaki gibi her şey bir birine
girmiyor. Bu yenilik oynanış kalitesini fazlasıyla artırmış. Harry bir
önceki oyuna kıyasla sağa sola daha az takılıyor.
Büyüler ve görevler de daha düzenli bir hale
getirilmiş.
Melez oyun
Büyücü bir karakteri baz alan ve
büyücülük okulunda geçen bir oyun
için en önemli şey büyü sistemidir. Bir
önceki oyunda Black & White’dan hatırlayacağımız bir
büyü sistemi vardı. Yani büyü yapmak için
tuşlara basmak yerine, fare ile asamızı sallıyorduk. Sağa sola
sallayınca ayrı büyü, yukarı aşağıya yapınca ayrı
büyü gibi bu liste uzayıp gidiyor. Kısacası, Harry Potter
hayranları hep o hayal ettikleri büyüleri artık kendileri
yapabiliyordu. Ancak bu sisteminde bazı sorunları vardı. Büyü
listesinin uzayıp gitmesi, sistemin en büyük sorunuydu. Bir
dövüş sırasında hızlıca büyü yapmak isterken başka
büyü yapıyorduk. Bazı kombinasyonları hatırlamak zordu.
Büyülü eşyaları kontrol etmek de aynı derecede zordu.
Yapımcılar Melez Prens’de bu sorunları
çözmüşler. Ancak sorunları çözerken
sistemi geliştirmek yerine geriletmişler. İlk oyunla hemen hemen aynı
olan büyü çeşitlerimiz aynı zamanda biraz da azalma
göstermiş. Büyü yapmak için uzun uzun hareketler
yapmak yerine birkaç basit hareketle bu işi halledebiliyoruz.
Etrafta bulunacak fazla gizli eşya olmadığı için,
yapabileceğimiz büyüler de zaten sınırlı. Ancak Melez Prens
büyü sisteminde gerilerken düello sisteminde ilerlemiş.
Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda büyü
yaparken, kütük gibi durup gelen giden tüm
büyüleri yiyorduk. Battalgazi Misali tüm
büyülere göğsümüzü siper ediyorduk. Ancak
bu oyunda, savunma büyüleri dışında, rakibin
büyülerinden kaçmak için yeni hareketler
geliştirilmiş. Bu şekilde oyun çok daha zevkli bir hal almış.
Düello yaparken, rakibin hareketlerini izlemek, onun
açıklarını kovalamak ve büyü yaptığı zaman
kaçmak oyunu daha gerçekçi bir hale getiriyor.
Melez Prens’in büyü sistemi oyunun en büyük
artılarından birisi�
Diğer artı ise, artık iksir yapabilmemiz. İksir Harry Potter
dünyasında en az büyü kadar önemli bir yer tutuyor.
Hatta bazı zamanlarda, büyüden bile daha etkililer. Zaten
esere adını veren Melez Prens bir iksir kitabının adı. İçindeki
tarifler sayesinde Harry birçok farklı büyü ve iksir
yapabiliyor. İksir için oyunda özel bir sistem
geliştirilmiş. Karşımızda kocaman bir kazan ve çeşitli şişeler
var. Bu şişeleri döktükçe iksirin rengi değişiyor.
Ekranın sağ tarafında, iksiri hangi renge getirmemiz gerektiğini
söyleyen talimatlar bulunuyor. Bir şişeye fareyle tıkladığımız
zaman, onu elimize almış gibi şişe havaya kalkıyor. Klavye ve fare
yardımıyla bu şişeleri istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. Ancak ilk
başlarda, şişeleri kazanın içine dökmek bayağı zor. İksir
yapmak için sadece şişeleri döküp durmuyoruz. Onlaır
çalkalamak da gerekebiliyor. Bunun dışında, etraftaki,
böcek, solucan gibi canlıları da kazanın içine atıyoruz.
Bazen kazanın ısısını ayarlamak gerekiyor ya da içindeki iksiri
belirli renge gelene kadar karıştırmak. İksir sistemi bir iki hata
dışında gayet başarılı ve eğlenceli olmuş. Hogwards’ın
ünlü spor oyunu Quidditch de oyundaki yerini almış. En son bu
sporu Ateş Kadehin’de yapmıştık. Melez Prens’de bol bol
Quidditch maçlarına çıkıyoruz ve antrenman yapabiliyoruz.
Sadece fare ile kontrol edilen Quidditch ile uçmak
gerçekten çok zevkli. Ancak maçlarda sadece
amacımız, sırasıyla havadaki dev yıldız şekillerinin içinden
geçmek olduğu için sistem gerçek bir maç
havası bırakmıyor. Arada rakip takımın oyuncularına vurmasak
çekişme bile olmayacak. Buna rağmen, yükseklik ve hızla
gitme duygusu oyunda çok iyi yansıtılmış. Özellikle hızlı
giderken, ani hareketlerle yıldızların içinden geçmeye
çalışmak çok zevkli.
Oyuna bir de kulüp sistemi eklenmiş. Hogwards’ın
Düello, Quidditch ve İksir kulüplerine üye olabiliyoruz.
Buralarda amacımız, ilgili aktiviteyi yapıp puan toplamak. Bu puanlar
hiçbir işe yaramasa da, düello kulüplerinin şampiyonu
olmak için uğraşmak çok zevkli. Aynı şekilde Quidditch
antrenmanları da Harry Potter severlerin ilgisini çekecek. Bazı
iksirler Harry’in güçlenmesine de yarıyor. Bu
yüzden bol bol iksir kulübüne gitmekte fayda var.
Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın en güzel yanı
yaşayan okul ortamının gerçekten verilmesiydi. Bazen
öğrenciler amaçsızca sağa sola yürüyüp bizi
sinir etse de yine de okul tadını alıyorduk. Melez Prens’te
etrafta çok az öğrenci var. Arada bir okulun kabadayıları
bize saldırıyor, biz de onların ağızlarının payını veriyoruz.
Düellolar bir önceki oyuna kıyasla burada daha fazla ve
akıllıca kullanılmış. Etrafta dolaşırken, bazı öğrenciler bizden
yardım istiyor. Eğer onlara yardım edersek, etrafta bulunan aslan
heykelleri Harry’e ödül veriyorlar. Bir önceki
oyunda bir yandan ana görevleri yaparken öte yandan
Hogwards’ın içinde maceralara çıkıyorduk. Melez
Prens’de bu sistem yok. Yaklaşık 9 saat süren ana
görevleri istediğimiz zaman yapıyoruz. Ana görevler biraz
daldan dala atlıyorlar. Oyunu bitirdikten sonra, etraftaki ekstraları
toplamak için tekrar okulda dolaşabiliyoruz�
Melez Prens’in grafikleri bir önceki oyunla neredeyse
aynı olmuş. Sadece bir iki ufak değişiklik var o kadar. Bir iki yeni
karakter eklenmiş ve modellemeler değişmiş. Harry, farklı
kostümler giyebiliyor. Bir önceki oyunda, gizli odaları
bulmak için tabloların şifresini bulmak için
uğraşıyorduk. Ne yazık ki bu eğlenceli sistemde Melez Prens’ten
çıkartılmış. Seslendirmeler ise oyunun en zayıf halkası. Harry
Potter’ı bile başka birisi seslendirmiş. Ancak yapılan başarılı
dublajla bunu fark etmiyoruz bile. Melez Prens artı ve eksileriyle
Harry Potter hayranlarına hitap eden bir oyun. Serinin hayranı
olmayanlar eğer bir önceki oyunu denedilerse bunu oynamalarına
gerek yok. Ancak Harry Potter fanatikleri bu oyundan büyük
zevk alacaklar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.nurcin-ozer.tr.gg
 
Harry Ptter and the Half Blood Prince
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Half life 2 Tüm Şifreleri
» Half-Life
» Half-life ve CS BOT
» Gta San Andreas Harry Potter Modu
» Half-Life hilesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Oyun ve Program Download :: Oyun Hileleri-
Buraya geçin: