Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


web
 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Amat - Kitap Tanıtımı Ybanner Amat - Kitap Tanıtımı 2cznnm
 

 

 Amat - Kitap Tanıtımı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Holyone
Yönetici
Yönetici
Holyone


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 3850
Paylaşım Gücü Paylaşım Gücü : 9917
Rep Point Rep Point : 106
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 25/02/09
Yaş Yaş : 31

Amat - Kitap Tanıtımı Empty
MesajKonu: Amat - Kitap Tanıtımı   Amat - Kitap Tanıtımı EmptySalı Ağus. 18, 2009 7:56 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kıyıda
ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta
usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı
olduğu
serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana
direğine mavi bayrak çekilmişti. Esrarengiz adam, kalabalığı yarıp
elinden tuttuğu İsrâfil’le iskeleden gemiye doğru yürümeye başladı.
Kalyonun dikmesinin palangalarına asılan ve tıraka tutan gemicilere
vardiyan, “Yisa, sizi gidi sütü bozuk sünepeler! Yisa beraber! Varda
ruhsuzlar! Varda! Bre aman! Laşka! Laşka!” diye feryat ediyor ve
hurçların, sandıkların ve fıçıların ambarlara usûlünce istifine nezaret
ediyordu. Güneşin doğmasına 7 saat kala esrarengiz adam, sürme
iskeleden kalyonun çukur güvertesine çıkmak istedi. Fakat eline ne
kadar asılırsa asılsın Eşek İsrâfil yerinden bir türlü kımıldamıyordu.
O karanlıkta eline son bir kez daha asılıp “Gel yâ mübarek!” diye nida
eyledi. Bunun üzerine çocuk her nedense inat etmekten vazgeçti. Ne var
ki, sürme iskelenin kayganlığından dolayı düşmemek için midir,
İsrâfil’in kuşağına 40-50 yaşlarında, iri yapılı, sırma işlemeli siyah
kaput giymiş biri yapışmıştı. İşte bu adam kuşağı bırakıp küpeşteye
tutundu ve güverteye ayak bastı. Bunun ilâhî düzenin bozulması demek
olduğunu hiç kimse bilmeyecekti.

Kitabın içinden

Süleyman
şaşırmıştı. Kaptan efendimiz çivi gibi bakan küçük kara gözlerini ona
dikip, “Ne dersin?” diye sordu, “Karar vermen için sana süre de
tanıyayım mı? 15 dakika yeter mi? Ne diyorsun bu teklife?”
Bunları
söyledikten sonra paraketecilerin kullandığı küçük bir kum saatini alıp
ters çevirerek masanın üstüne koydu ve kum alt hazneye akmaya başladı.
Bir süre sonra sıkılmış olacak ki, o kapkara ağzını eliyle kapatıp
esnedi, ardından da uzun uzun sırtını kaşıdı. Saatin üst haznesindeki
kumun bitip tükeneceği yok gibiydi. Neden sonra, gözlerini ovuşturup
çenesini kütürdetircesine yeniden esnedi. Sıkıntıyla bir öf çektikten
sonra yeniden doğrulup kamaranın kıç tarafındaki kapıyı açtı ve denizci
dilinde “bahçe” denilen yere, yani geminin kıçında, kendisi ve
zabitlerin hava alması için yapılmış ahşap balkona çıkarak, karanlık
gökkubbe altında uzanan o muazzam şehri, Konstantiniye’yi seyretmeye
başladı.. (sayfa 27)

Kitabın Künyesi

Yazarı: İhsan Oktay ANAR
Yayınevi: İletişim Yayınları
Sayfa Sayısı: 235
Kitabın adı: Amat
ISBN: 975-05-0372-4
Basım Tarihi: 2006
Roman
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.webs-team.tr.gg
 
Amat - Kitap Tanıtımı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» pvp-kenti.com | Server Tanıtımı Sitesi
» Kitap yapmak
» Google'dan kitap bulma...
» Heidi - Johanna Spyri - kitap özeti

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Arşivlenmiş Ve Silinmiş :: Arşivlenmiş Konular-
Buraya geçin: